Kabuğunu kıran inci Nadia Hashimi’nin ilk kurgusu. Onun kurgusu, ilişkileri ve savaştan kopmuş Afganistan’daki kadınların durumunu gösteriyor. Kabuğunu kıran inci, kaderlerinin getirdiği muazzam zorluklarla başa çıkmak için farklı şeyler yapan iki genç kadının hikayesidir. Her ikisi de yüzyıllar aralarında olmasına rağmen, her ikisi de hayatlarının bir kısmını erkek / erkek olarak geçirmek zorunda kalıyor. Bir kadın olarak, karşı cinsin bornozunda tattıkları özgürlüğü deneyimleyemezlerdi. Bu asil bacha ve Shekiba veya Shekib – kraliyet sarayının kadın adamı muhafızı Rahima veya Rahim’in hikayesidir.
Rahima, savaştan parçalanmış bir Afganistan’da savaş ağası için çalışan bir uyuşturucu bağımlısı baba ailesinin dört kız kardeşinden ikincisidir. Bacha-Posh olarak poz verdiği söyleniyor. çünkü bir erkek çocuk doğuramaz. Şık Bacha Rahim, annesine ev işlerinde yardımcı olduğu ve oğlunun aldatmacasıyla babasını mutlu ettiği için düzenleme herkes için iyi çalışıyor. Ancak bu masal, Rahima’nın babasının çalıştığı savaş ağası Rahima ile evlenme teklif ettiğinde aniden sona erer. Kız kardeşi Parwin de bir savaş ağalarının kuzeni ile evli. Kızkardeşler yeni evlerinde sadece bir duvar ayrı yaşıyor olsalar da, evli yaşamlarında savaşırken birbirlerini zor görüyorlar.
Rahima’nın teyzesi kızlara, yüzyıllar önce eşit derecede zor bir hayat yaşayan büyük büyük büyükanneleri Shekiba’dan bahsettiğinde, Rahima hikayesinden ilham alır. Çocukluk kazası nedeniyle yüzünün yarısını bozan Shekiba, etrafındaki herkes tarafından nefret ediyor. Kötü şans getirdiği biliniyor. Fakat kraliyet sarayına geldiğinde hayatı değişir. Bir erkek gibi giyinir ve kralın metresinin haremini korur. Pantolon içinde ve çarşaf (başörtüsü) olmadan dolaşmakta özgür hissediyor, ancak bu özgürlük bir bedeli var.
Rahima ve Shekiba’nın öyküleri farklı zamanlarda sunulmasına rağmen, yazarın güzel bir anlatımı, okuyucunun çağlar arasında sorunsuz bir şekilde taşınmasını ve kayıp hissetmemesini sağlar. Bu kadınlara sempatik olabilirsiniz, ama aynı zamanda cesaretlerini ve azimlerini de övüyorsunuz. Afganistan’daki kadınların durumunun yüzyıllar boyunca önemli ölçüde değişmediği ince mesajı kaybolmuyor.
Hashimi’nin iki romanını okuduktan sonra, kitaplarınızın sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacağından emin olabilirsiniz. Konforlu bir odada kitaplarınızda anlatılan zorlukların hikayelerini okurken, sahip olduğunuz şey için minnettarsınız. Fakat aynı zamanda öyküler boyunca dağılmış olan iyimserlik sayesinde değişim ve ilerlemeden de eminiz. Rahima ve Shekiba’nın sıkıntı ve umut hikayesi okunmayı hak ediyor.
